Levent Oztürk'ün Internet alanına hoşgeldiniz...

mastrifikasyon

Çıplak kadın resimli , futbolcuların ayak parmakları arasındaki kirin hararetle tartışıldığı kağıt parçasında çıkan yazıda, varlığıyla hayatın anlamını sorgulamanıza sebep olan nüfus kağıdı sahibi şöyle demiş:

"....Zaman zaman bazı çevreler alışık olmadığımız destinasyonlara son dönemde yapılan ..."

Şimdi ya ben Türkçe bilmiyorum, ya da bu kişi. Hadi ben bilmiyorum beni ilgilendirir, ama bu kişinin kendine eğer yazar (dili zenginleştirmesi gereken en önemli meslek dalı) diyorsa Türkçeyi bilmesi gerekmez mi. Eğer biliyorsa bu yaptığı okuyucusuna ayıp mesleğine saygısızlık değil midir? Bilmiyorsa git okula oku demezler mi? Exper konsultasyonume gerekli yoksa? Gene çok mu sordum? O zaman şu ankete bir entiri yapin.

Not (vay anasını Türkçe kelime kalmamış): destinasyon kelimesini TDK da bakiyim dedim, ne göreyim TDK nın BÜYÜK Türkçe sözlüğüne bile girmiş. Ne diyim al birini vur birine. Hadi bu yazarların gizli gündemi olabilir belki ama TDK ya ne demeli. Kim bilir ne yapıyorlar bütün mesai süresince.

Türkçe kelime kullanmak ne komiktir ne ayıptır ne de eski modadır. Yıllardır böyle isnedigimiz için böyle düşünüyoruz. Destinasyon ve bu gibi sokuşturma kelimelerde ilk duyulduklarında böyleydi. Ama Yayın organları tarafından ısrarla ve metodik olarak tekrar edildiği için kulağımıza oturdu. Aynı şeyleri yeni Türkçe kelimeler için de yapsalar onlr otururdu. Ama nerde olur mu hiç. Faydalı bir iş yaparlar mı. Bu oturtmaların derdi başka. Eh ben de oturtmayı sokiyim. Bunların kulağına...