Levent Oztürk'ün Internet alanına hoşgeldiniz...

Kullandiginiz butun gerkesiz yabanci kelimelere yildiz koyiyim.

Dusunuyorum da su assagidaki sivri akilliya bir aciklama getiremiyorum. Once landlord demis bi de guzel bir star(*) koymus. sonra iki satir altta starlamis keilmeyi.

(*) Yildiz.

Yapildigi odundan daha az faydali olan gazetenin, bir parcasini siyaha boyayan kadinin kelime coplugunden:

Hadi bu prosedür Akmerkez'de yaşandı diyelim. 'Sahibinin rengi' deyip geçilebilir. Ama Cevahir'in kurucusu İbrahim Bey'in muhafazakar kimliği malumunuz. Üstelik merkez kurulurken başörtülü yeğen Ayşe Cevahir adım adım projede yer almıştı. Demek ki 'başörtü kriteri' landlord(*) şımarıklığını aşan bir durum.

***
Tam bir 'glass ceiling' yaşanıyor bu konuda. Yani camdan duvarlar var başörtülü kızlar ve kadınlar için. Görünmedikleri sürece sorun yok ama vitrinde yer alamıyorlar. Üstleri örtülüyor bir nevi. Büyük olasılıkla tezgahta başörtülü bir kişinin malı sattırmayacağı düşünülüyor.

***
Yıllardır 'İslamcılar ülkeyi ele geçiriyor' repliğinin tekrarlandığı yer olduğunu hatırlatırım Türkiye'nin. Bunlar nasıl İslamcılar ise, hala başörtüsü ABD'deki 'siyah' ayrımcılığını aşamadı, aşamıyor. Üstelik bir çok Batı ülkesinde büyük bir hukuksal süreç başlatacak uygulamalar sükunet içinde uygulanmaya devam ediliyor.

***


Üniversitelerdeki yasak kabul edilemez ama tek değil... Onun yanında bu 'görünmez' yasakları da konuşalım!
(*) mal sahibi