Levent Oztürk'ün Internet alanına hoşgeldiniz...

Levent Öztürk kimdir?

Bu sayfaya baktığınıza göre bana ne ya kimse kim dememişsiniz. Merakınız ve zamanınızdan dolayı öncelikle teşekkür ederim.

1 yılında Istanbulda doğmuşum. Ama ben bir tsunaminin Istanbula vurduğu bir anda bıraktığı deniz döküntülerinin bir araya gelmesiyle oluştuğumu düşünüyorum.

Doğar doğmaz bir anne babaya sahip olma şansım olmuş. O günden sonra da şans yüzüme gülmedi. Sonra oynayacak bir sokağım, binasız alabildiğine yeşillik alanlarım, arkadaşlarım olmuş. Arkadaşlarımın üstünü dut ağacında kırmızı dutla boyamışım. Şeytan uçurtması yapmışım. Ananemin müstakil evinin bahçesinde bitiremediğim bir sürü projeye başlamışım. Civcivlerim, tavuklarım, başkalarınca zehirlenerek, dövülerek, ya da ezilerek ölen sokak köpeklerim olmuş.

İlkokulu ve orta okulu Pendikte bitirmişim. Sonra Haydarpaşa Anadolu Teknik Lisesine gitmişim. Liseyi sınıfta kalmadan ama 5 senede bitirme mucizesini gerçekleştirmişim. Kafamı bir sene İngilizceyle (English) sıvadıktan sonra üstüne harç döküp diyot direnç gibi elektronik malzeme yapıştırmaya çalışmışlar.

Ben bu haldeyken, eğitimimin son safhasında ITU Elektronik ve Haberleşme denen şey beni çarpmış. Bu beyinsel şiddetten dört sene içinde kurtulmayı başarmışım. Ama beynimi orda bırakmışım. Bu arada haddinden fazla enerjim olduğundan mıdır nedir bilimez Olivetti Toshiba gibi şirketlerde yarım eleman olarak calışmışım. Turkiye de dizüstü bilgisayara ilk dokunan ve tamir eden insanlardan biri olmuşum.

Daha sonra bir kaç iş değiştirdikten sonra ben buralarda yaşayamam yurt dışına gidip adam gibi mühendislik yapıcam diye tutturmuşum. Ve gitmişim. Gitmeden önce Turkcell, Telsoft gibi aslında çok baba olan firmalarda çalışmışım. Türkiyede cep telefonuna ilk dokunan ve GSM şebekesinde ilk çalışan mühendislerden biri olmuşum.

Yurt dışı maceramda da yerimde oturmayı öğrenemişim. Connecticut USA, Toronto Canada, ve Ottawa Canada gibi şehirlerde çalışmış ve yaşamışım. Hep telekomunikasyon hep telekomunikasyon demişim ve bu dalda bitirmedik proje, yazmadık protokol, tasarlamadık sistem bırakmamışım.

Ottawada yaşarken yeğenimin sokakta bulduğu bir biskletle triatlon maceram başlamış. Onda da dur durak bilmemişim ve Ironman mesafesine kadar arttırmışım şiddeti. 3 kere Ironman (4km yüzme, 180km bisiklet, ve 42 km marthon koşusu, evet evet arka arkaya hiç durmadan, bi seferde) bitirmişim. Hayatıma yön veren, aklımı alan sevgililerim olmuş.

En son Washington DC USA bölgesinde dikiş tutturur gibi olmuşum. Ama gene gübürüm kaşınmış ve evlenmişim. Hatta üstüne bir de oğlum olmuş. Şimdi ne yapsam da rahatımı bozsam gene diye düşünmeye başlamışım.

Buradan sonra n+1 yıl daha yaşayıp m yılında ölmüşüm. Beni ne cennet ne cehennem kabul etmemiş. Gene rahat duramamışım. b2-4ac yılında tekrar doğmuşum. .....

Şu anda uydu donanımı tasarlıyorum. Yıllar sonra üniversitede öğrendiğim matematiği işimde kullanacağımı hep ümit etmiştim ama hiç ummamıştım.

Guncelleme: Şu anda da uçak ve uzay elektronik devreleri tasarlıyorum. Sonun da kendim de gidicem herhalde öyle gözüküyor.

Buraya kadar okuyup hayatıma anlam kazandırdığınız için teşekkür ederim. Bu saçma adam için nüfus kağıdı ziyan etmeye yazık diyorsaniz burayı, bu evrenlerin ışığına bu dünya yetmez diyorsaniz şurayı parmaklayın.